25 Şubat 2017 Cumartesi

Referandum

16 Nisan’da yapılacak olan referandum, 15 Temmuz askeri darbe girişiminden sonra, Türkiye’nin gireceği ilk demokrasi sınavı olacak. Bir tarafta MHP’nin de desteklediği iktidar kanadı; evet diyenler, diğer tarafta CHP’nin başı çektiği muhalefet safları, hayır diyenler. CHP anayasa mahkemesine gitmekten vazgeçti. Herkesin gözü kulağı anketlerden çıkacak olan evet - hayır oranlarında.

‘Evet’ oranlarında % 0,5 - 1 arasında olduğu düşünülen bir düşüşten bahsediyor Abdülkadir Selvi. Referandum anketleriyle ilgili açıklamasına şöyle devam ediyor:

‘’Peki olumsuz bir hava esmesine neden olan gelişme ne?
  • ·       ‘Hayır’ diyenlerin PKK, DEAŞ, ve FETÖ’cü olarak gösterilmesi,
  • ·       KHK’larla (Kanun Hükmünde Kararname) akademisyenlerin ihracı,
  • ·       Varlık Fonu tartışmaları,
  • ·       Meral Akşener’in Çanakkale’de konuşturulmaması.’’

Referandum anket verilerine göre başa baş geçen bir oy oranı istatistiği mevcut. AKP ve MHP nasıl bir yol izleyecek, CHP ve diğer muhalifler bu konuda nasıl bir tutum sergileyecek, zaman gösterecek. Şirin Payzın’ın CNN Türk’teki referandum konulu programında yönelttiği ‘’Nasıl bir yol?’’ sorusuna; ‘’O konuyla ilgili görevlendirilmiş arkadaşlarımız var. Benim buradaki söylemim yanlış olabilir ama sunumlarını beğendim.’’ dedi Özgür Özel.

15 Temmuz; Türkiye’nin istikrarını bozmaya yönelik, FETÖ terör örgütü mensuplarının üstlendiği, ancak muaffak olamadıkları bir askeri darbe girişimiydi. Bu girişimden sonraki ilk demokrasi sınavı olacak 16 Nisan referandumu.

12 Eylül 1980 askeri darbesinden yaklaşık iki yıl sonra 7 Kasım 1982’de de anayasa referandumu yapılmıştı. Askeri gölgenin altında yapılan referandumda, % 91,37 gibi ezici bir çoğunlukla ‘evet’ çıkmıştı sandıktan. Böylece bugüne kadar kullandığımız 1982 anayasası yürürlüğe girmiş oldu. Kenan Evren araya Cumhurbaşkanlığı seçimini de sıkıştırdı ve dolayısı ile aynı oy oranıyla (% 91,37), Cumhurbaşkanı ünvanı alıverdi(!)

Ancak bu böyle kalmadı. 1987 ila 2017 yılları arasında tam 18 kez değişti. 30 yılda 18 değişiklik oldu 1982 anayasasında. Hemen hemen 1,5 yılda bir değişti. Neredeyse maddelerin yarısı değişikliğe uğradı. Üstelik koalisyon hükümetleri iktidarında değişti hepsi.

Bir havuz problemi sizlere: 30 yılda, koalisyon hükümetleri, % 50 değişim yapabiliyor ise; 15 yılda, tek başına iktidar, % kaç değişim yapabilir? Tek başına havuzu kaç saatte boşaltır gibi bir problem oldu değil mi? (Nasıl problemlerdi onlar!)

Bence kalan yarısı değil 15 yıl, 3 yılda halledilebilirdi. Peki neden yapılmadı? Neden bugüne kadar beklendi? Veya biri mi beklendi? Neden Abdullah Gül Cumhurbaşkanlığı makamında iken kimsenin aklına gelmedi bu anayasa referandumu? Neden, neden, neden?.. Ya da Kenan Paşa’nınki gibi bir son dakika hamlesi mi?

Öyle ya da böyle, 16 Nisan’da halk özgür iradesini kullanmak üzere referanduma gidecek. Sandık başında olacak herkes. Olmalı. Olsun. Lütfen… Çocuklarınızın geleceğine yön vermek için lütfen oyunuzu kullanın.

16 Nisan referandumu şimdiden herkese hayırlı olsun…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder