16 Nisan’da yapılacak olan referandum, 15 Temmuz
askeri darbe girişiminden sonra, Türkiye’nin gireceği ilk demokrasi sınavı
olacak. Bir tarafta MHP’nin de desteklediği iktidar kanadı; evet diyenler,
diğer tarafta CHP’nin başı çektiği muhalefet safları, hayır diyenler. CHP
anayasa mahkemesine gitmekten vazgeçti. Herkesin gözü kulağı anketlerden
çıkacak olan evet - hayır oranlarında.
‘Evet’ oranlarında % 0,5 - 1 arasında olduğu
düşünülen bir düşüşten bahsediyor Abdülkadir Selvi. Referandum anketleriyle ilgili
açıklamasına şöyle devam ediyor:
‘’Peki olumsuz bir hava esmesine neden olan gelişme
ne?
- · ‘Hayır’ diyenlerin PKK, DEAŞ, ve FETÖ’cü olarak gösterilmesi,
- · KHK’larla (Kanun Hükmünde Kararname) akademisyenlerin ihracı,
- · Varlık Fonu tartışmaları,
- · Meral Akşener’in Çanakkale’de konuşturulmaması.’’
Referandum anket verilerine göre başa baş geçen bir
oy oranı istatistiği mevcut. AKP ve MHP nasıl bir yol izleyecek, CHP ve diğer
muhalifler bu konuda nasıl bir tutum sergileyecek, zaman gösterecek. Şirin
Payzın’ın CNN Türk’teki referandum konulu programında yönelttiği ‘’Nasıl bir
yol?’’ sorusuna; ‘’O konuyla ilgili görevlendirilmiş arkadaşlarımız var. Benim
buradaki söylemim yanlış olabilir ama sunumlarını beğendim.’’ dedi Özgür Özel.
15 Temmuz; Türkiye’nin istikrarını bozmaya yönelik,
FETÖ terör örgütü mensuplarının üstlendiği, ancak muaffak olamadıkları bir
askeri darbe girişimiydi. Bu girişimden sonraki ilk demokrasi sınavı olacak 16
Nisan referandumu.
12 Eylül 1980 askeri darbesinden yaklaşık iki yıl
sonra 7 Kasım 1982’de de anayasa referandumu yapılmıştı. Askeri gölgenin
altında yapılan referandumda, % 91,37 gibi ezici bir çoğunlukla ‘evet’ çıkmıştı
sandıktan. Böylece bugüne kadar kullandığımız 1982 anayasası yürürlüğe girmiş
oldu. Kenan Evren araya Cumhurbaşkanlığı seçimini de sıkıştırdı ve dolayısı ile
aynı oy oranıyla (% 91,37), Cumhurbaşkanı ünvanı alıverdi(!)
Ancak bu böyle kalmadı. 1987 ila 2017 yılları
arasında tam 18 kez değişti. 30 yılda 18 değişiklik oldu 1982 anayasasında.
Hemen hemen 1,5 yılda bir değişti. Neredeyse maddelerin yarısı değişikliğe
uğradı. Üstelik koalisyon hükümetleri iktidarında değişti hepsi.
Bir havuz problemi sizlere: 30 yılda, koalisyon
hükümetleri, % 50 değişim yapabiliyor ise; 15 yılda, tek başına iktidar, % kaç
değişim yapabilir? Tek başına havuzu kaç saatte boşaltır gibi bir problem oldu
değil mi? (Nasıl problemlerdi onlar!)
Bence kalan yarısı değil 15 yıl, 3 yılda
halledilebilirdi. Peki neden yapılmadı? Neden bugüne kadar beklendi? Veya biri
mi beklendi? Neden Abdullah Gül Cumhurbaşkanlığı makamında iken kimsenin aklına
gelmedi bu anayasa referandumu? Neden, neden, neden?.. Ya da Kenan Paşa’nınki
gibi bir son dakika hamlesi mi?
Öyle ya da böyle, 16 Nisan’da halk özgür iradesini
kullanmak üzere referanduma gidecek. Sandık başında olacak herkes. Olmalı.
Olsun. Lütfen… Çocuklarınızın geleceğine yön vermek için lütfen oyunuzu
kullanın.
16 Nisan referandumu şimdiden herkese hayırlı olsun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder